Gülçin evinden çok çıkmayan bir genç
kızdır.Grup arkadaşlarını yanında göremediği
zamanlar evde zaman harcar veya yan
komşusu olan Makbule Teyze’ye
gider.Makbule Teyze ununu elemiş,eleğini
asmış bir insandır ama Hepsi’nin de esaslı bir
fanıdır.Bir gün Makbule Teyze’nin
Almanya’ya kızını ziyarete gitmesi
gerekir.Onu geçirenler arasında tabi ki Hepsi
de vardır.Gülçin yine o gün evde otururken
kapı zili çalar.Gelen bir diğer yan komşusu
Remziye Teyze’dir.O da yaşını başını almış bir hanımdır.Ayakları onu zar zor
taşımaktadır
Remziye Teyze:
Gülçin kızım bir fincan şekerin var mı?der.
Gülçin:
Tabiki Remziye Teyzeciğim,sen şöyle bir otur
dinlen azıcık ben hemen getiriyorum şekeri.
Bir koşu mutfağa gidip şekeri getirir.Remziye
Teyze’ye verir.Remziye Teyze:
Vallahi çok makbule geçti!der.
Gülçin şaşkınlıkla sorar:
Nasıl olur Remziye Teyze?Onu az önce ben
yolcu ettim.der.
Birşey anlayamayan Remziye Teyze eve
varınca şaşkınlıkla kızına şöyle der:
Vallahi zamanın kızları pek bir
acayip,baksana Gülçin az önce onu yolcu
etmiş,herhalde onbiri bekliyor.